Ekibimizdeki her bir danışman, sektörde ortalama 20 yıllık bir deneyime sahip. Bu da, stratejik yönetim alanında derinlemesine bir bilgi birikimi ve geniş bir uygulama tecrübesi anlamına geliyor. Bu süre boyunca, değişen pazar koşullarına uyum sağlamayı, yeni teknolojileri kullanmayı ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamayı öğrendik. Bu sayede, Size en güncel ve etkili çözümleri sunabiliyoruz.
BIG Stratejik Yönetim, kurumların ve işletmelerin mevcut durumlarını analiz ederek, sürdürülebilir karlılıklarını sağlamak amacı ile sürekli iyileştirme metotları oluşturur ve uygulanmasına yön verir.
BIG Stratejik Yönetim, kurum veya işletmenizin, vizyonu doğrultusunda, hedef odaklı güçlü stratejiler geliştirmesine ve uygulamasına destek olur.
Bizim için önemli olan sadece deneyim değil, aynı zamanda bu deneyimi nasıl kullandığımızdır. Ekibimizdeki danışmanlar, sektörün önde gelen isimleriyle çalışmış ve birçok başarılı projeye imza atmıştır. Bu sayede, rakiplerimizden farklılaşan bir bakış açısına ve çözüm odaklı bir yaklaşım tarzına sahibiz. Yani, sadece uzun yıllardır bu işi yapmıyoruz, aynı zamanda bu işi en iyi şekilde yapıyoruz.
İşletme koçluğu, bir işletme sahibinin veya yöneticisinin, kişisel ve profesyonel gelişimini desteklemek amacıyla bir koçla yaptığı, yapılandırılmış bir mentorluk sürecidir.
Bu süreçte, koç, işletme sahibine veya yöneticisine hedeflerini belirlemesi, engelleri aşması, karar verme süreçlerini geliştirmesi ve potansiyelini en üst düzeye çıkarması konusunda yardımcı olur.
İşletme koçluğu genellikle birebir veya küçük gruplarla yapılır. Koç, işletme sahibi veya yöneticisiyle düzenli olarak görüşerek, onun hedeflerini belirlemesine, mevcut durumunu değerlendirmesine ve ilerlemesini takip etmesine yardımcı olur.
KOBİ'ler için Stratejik Yönetim, büyük işletmelere göre farklı bir yaklaşım gerektirir.
Sınırlı kaynaklar, esneklik, müşteri odaklılık ve inovasyon gibi faktörler, KOBİ'lerin Stratejik Yönetim süreçlerinde ön plana çıkar.
Stratejik Yönetim, bir organizasyonun sürdürülebilirliğini ve gelecekteki başarısını sağlamak için, uzun vadeli hedefler belirleme, bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirme ve bu stratejileri uygulama sürecidir.
Strateji, bir organizasyonun nereye gitmek istediğini belirtirken; planlama, bu hedefe nasıl ulaşılacağını gösterir.
Strateji, daha geniş bir vizyon sunarken, planlama daha detaylı ve somut adımları içerir.
KPI (Key Performance Indicator), Türkçe karşılığıyla Anahtar Performans Göstergesi, bir organizasyonun veya bir sürecin başarısını ölçmek için kullanılan, somut ve ölçülebilir bir değerdir. Başka bir ifade ile, KPI'lar, bir işletmenin hedeflerine ne kadar yaklaştığını gösteren bir tür pusuladır.
Neden KPI'lara İhtiyaç Duyarız?
KPI için bir örnek:
OKR (Objectives and Key Results), yani Amaçlar ve Anahtar Sonuçlar, hedeflere ulaşmak için kullanılan bir çerçevedir.
Bu sistemde öncelikle ulaşılmak istenen Amaç (Objective) belirlenir.
Ardından bu amaca nasıl ulaşılacağını gösteren ve ölçülebilir nitelikteki Anahtar Sonuçlar (Key Results) belirlenir.
OKR sistemi, hedeflerin net bir şekilde belirlenmesine, ilerlemenin takip edilmesine ve ekiplerin aynı hedefe odaklanmasına yardımcı olur. Bu sayede şirketler daha verimli çalışır ve hedeflerine daha hızlı ulaşır.
OKR'ın temel özellikleri şunlardır:
Örnek vermek istersek;
Stratejik Yönetim ve Süreç Yönetimi, bir kuruluşun başarısı için kritik öneme sahip iki farklı ancak birbiriyle ilişkili kavramdır. Her ikisi de organizasyonun hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlar, ancak odak noktaları ve yaklaşımları farklıdır.
Stratejik yönetim, kuruluşun genel hedeflerini belirler ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirir.
Süreç Yönetimi ise bu stratejileri desteklemek için iş süreçlerini optimize eder.
Yani; Süreç Yönetimi, Stratejik Yönetimin bir uygulama aracıdır.
Değer, müşteri ihtiyaçlarını belirli bir zaman diliminde, belirli bir fiyata, belirli bir ürün veya hizmetle karşılamak olarak tanımlanır. Müşteri için değer taşımayan her faaliyet ise israf olarak kabul edilir. Bir faaliyetin katma değerli olması için ürün veya hizmeti fiziksel olarak değiştirmesi, müşterinin o iş için para ödemeyi kabul etmesi ve işin tek seferde doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu üç kriteri karşılamayan her faaliyet, değer yaratmadığı için israf olarak değerlendirilir.
Otonomasyon (Jidoka) "insan dokunuşuyla otomasyon" olarak da adlandırılır. Jidoka, makinelerin ve üretim hatlarının sadece otomatik olarak çalışmasını değil, aynı zamanda hataları ve anormallikleri tespit ederek durmasını da içerir.
Otonomasyonun amacı, üretim sürecindeki sorunları ve hataları kaynağında tespit etmek ve çözmektir. Bu sayede, hatalı ürünlerin sonraki aşamalara geçmesini engellenir, üretimdeki kayıplar azaltılır ve ürün kalitesi artırılır.
3P (Production Preparation Process) veya Türkçe adıyla "Yeni Üretim Hazırlık Süreci", yeni ürünlerin veya süreçlerin tasarlanması ve üretime hazırlanması aşamasında kullanılan bir metodolojidir. Amaç, ürün ve süreç tasarımının en başından itibaren olası sorunları ve iyileştirme alanlarını belirleyerek, üretim aşamasında ortaya çıkabilecek problemleri en aza indirmektir.